Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yaya trafiği | pedestrian traffic i. | ||
The city center should be closed to all but pedestrian traffic. Şehir merkezi yaya trafiği dışında herkese kapatılmalı. More Sentences |
||||
Genel | yaya trafiği | foot traffic i. | ||
There is not a lot of foot traffic in this area so far as I have seen. Gördüğüm kadarıyla bu civarda yaya trafiği pek yok. More Sentences |
||||
Traffic | ||||
Trafik | yaya trafiği | foot traffic i. | ||
There is not a lot of foot traffic in this area so far as I have seen. Şu ana dek görmüş olduğum kadarıyla bu bölgede çok yaya trafiği yok. More Sentences |
||||
Trafik | yaya trafiği | pedestrian traffic i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | mağaza yakınındaki yaya trafiği | footfall i. |
Traffic | ||
Trafik | yerleşim mahallesinde trafiği yavaşlatarak yaya güvenliğini arttırmaya yarayan yol daralması | neckdown i. |
Trafik | okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu | school crossing patrol officer i. |
Trafik | okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu | school crossing supervisor i. |
Trafik | okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu | crossing guard i. |